Kapalı ama çok soğuk olmayan bir Bursa öğleden sonrası yine Matlı Stadyumu Atatürk Spor Kompleksi’nde herkes tam tekmil hazır kıtaydı.
Taraftar, kapalı gişe doldurduğu stadı tezahüratlarıyla ısıtmaya çalışırken, maç fazlasıyla puan farkı 6’ya düşen Bursaspor’u oyuncuları da motiveydi.
İlk düdükten itibaren oyunu tamamen rakip yarı alana yıkan Timsah, ilk tehlikesini Vefa ile geliştirdi. Maç öncesinde de yazdığımız gibi en erken zaman dilimi içerisinde golü bulmak rakibin direncini kırma adına çok da önemliydi. Mücadelede henüz 7’nci dakikaya girilirken, Bursaspor, Anadolu Üniversitesi kalesini abluka altına almıştı. Taraftar da aralıksız olarak ‘Bursa gol, gol, gol’ tezahüratıyla baskıyı katlıyordu.
10’uncu dakikadan sonra ise oyun biraz daha dengeye oturdu. Orta sahada Vefa’nın fiziksel olarak güçsüz kalması, Anadolu oyuncularını ikili mücadelelerde bir adım öne taşıdı. Özellikle de genç oyuncularımız omuz omuza girdikleri pozisyonlarda üstünlüğü kaptırdı.
Batalla takıma oyunu kanatlara yığmaları yönünde direktif vermişti belli ki. Özellikle sağ kanatta Ahmet İlhan sık sık orta denemeleri ile Mücahit’i topla buluşturmayı hedefledi. Ancak ortaların çoğunun ezber olması Anadolu Üniversitesi savunmasının meşin yuvarlağa rahatlıkla topa hükmetmesine fayda sağladı.
İlk yarıda oyunun ortalarında ise ciddi anlamda düşük bir tempo seyretti. Tribünlerin de volümü azaldı, Anadolu Üniversitesi’nin stratejisi tuttu ve oyun bolca durdu, futbol da soğudu ve hatta momentum da dip yaptı. Uykudan uyandıran bir kıvılcım lazımdı…
Sol bekte başarılı bir profil çizerek formayı Abdullah’dan kapan Hamza Gür slalomlarla ilerlerken, ceza sahası içerisinde yerde kaldı, herkesin gözü hakeme dönerken, topu önünde bulan Vefa Temel, Bursaspor formasındaki ilk golüne imza atarak taraftara ‘rötarlı merhaba’ dedi. Tribünler karnaval yerine döndü. Soyunma odasına 1-0’lık avantajla girmek çok önemliydi, psikolojik üstünlük yeniden Bursaspor’a dönmüştü.
İkinci yarı ise tamamen Anadolu Üniversitesi’nin şaşkınlıkla izlediğimiz ve nasıl kaçırdıklarına hala inanamadığımız mutlak gol fırsatlarını görerek başladı. Şoku üzerinden atan Timsah, Eskişehir ekibi önünde yeniden kendisine geldi. Rakip kaleye adeta çullanan Yeşil Beyazlılar, net gol pozisyonlarını arka arkaya kaçırdı.
Bu maçın en çok isteyeni Vefa Temel’di… İyi dönmüş ve maça damga vurmaya kendini adamıştı. 63’te yerde kaldı ceza sahası içerisinde ve hakem de penaltı noktasını gösterdi. Ahmet İlhan Özek, kaptana yaraşır şekilde topu filelerle buluşturup farkı 2’ye çıkardı.
Oyunun kontrolünü tamamen eline alan Bursaspor’da bu rehavet takım oyununun da zaman zaman bozulmasına sebebiyet verdi. Kendi sahasından kaptığı topla ilerleyen Furkan, rakip ceza alanı içinde boş durumda iki arkadaşı varken pas yerine şut tercihinde bulunup, tabelayı artırma fırsatını tepti. Kahraman olacağı yerde tepki çeken Furkan’ın pozisyonu bence tüm takıma örnek olmalıdır.
Timsah’ın durduk yere maçı strese sokan golü filelerinde gördüğünde skorboardda 79’uncu dakika gösteriyordu. Güle oynaya ilerleyen maça krampları dahil eden Bursaspor, zor dakikaları yaşamaya başladı. Takımda herkes panik butonuna basmıştı. Yenecek tırnak ve çekirdek kalmamışken, imdada Hamza Gür yetişti. Skoru belirleyen 2 golü kaydetti ve puanı yeniden 9’a yükseltti. Temel’inden Vefa’lı olan bu takımın kolay kolay yıkılmayacağını da cümle aleme gösterdi.