En son yazacağımı en başa iliştireyim… Bursaspor, bugün dibine kadar hak ettiği bir mağlubiyet aldı. Sayısız kaçırdıkları gol pozisyonundan tut da, oyun hakimiyetine kadar 90 dakika boyunca Timsah’a top göstermediler…

Bu sezon ikinci defa Bursaspor’u deplasmanda izledim. Bornova maçında da geriye düşmüşler ancak çabuk toparlanıp 7-1’lik bir skora imza atmışlardı. Kütahyaspor karşısında ise kazın ayağı öyle olmadı. Ege temsilcisi karşısında ilk 20 dakikada 2-0 geriye düşen Bursaspor, organizasyon kabiliyetini kaybetti. Orta saha üstünlüğünü tamamen rakibe kaptıran Yeşil Beyazlılar, Yiğitali ve Furkan ile direnç gösteremedi.

Timsah teknik bir takım. Ve bir o kadar da yaşlı… Ligin boyun kısalırken, Ahmet İlhan başta olmak üzere bazı oyuncularda ciddi anlamda kondisyon düşüklüğü var. Geniş bir kadrodan bahseden Bursaspor’un hamle oyuncu sayısı son derece eksik kaldı. Kontenjandan dolayı oynayan Berkan da sağ kanada merhem olamadı. Abdullah Tazgel’in gayreti bal yapmayan arı statüsünde ilerlemeye devam ediyor.

Batalla, oyun anlamında ikincil bir plana geçiş yapamadı. Tahacan’ın sakatlığından dolayı mecburen Musa’yı stopere çekerken, Sedat Cengiz oyuna ağırlığını koyamadı. Hele de ikinci yarıda kaçırdığı pozisyon da kalitesine yakışmadı.

Bursaspor için pozitif anlamda konuşulacak bir şey yoktu. Özellikle gol bölgesi Bursaspor’un yumuşak karnı olarak duruyor. Mücahit’in çabası tamam ama saç baş yolduran fırsatları değerlendirememesi nedeniyle taraftarın tepkisine neden oluyor.

Timsah için önemli bir dönüm noktası da namağlup unvanının tarihin derinliklerine karışmasıydı. Sezon bir an önce sona ermeli, umutlar kırılmadan 2’nci Lig’in kapısı aralanmalıdır…

Kütahya’da hep bir ağızdan ‘küt’ diye ‘ahhhh yaaa’ dedik… Daha fazla üzülmemek için kafayı kaldırıp Kuşadası’nı devirme zamanı….