Klasik tanımlamayla tarif etmek gerekirse Sn.Hayrettin Gülgüler başkanlığında Sn.Emin Adanur liderliğinde kurulan yeni yönetime tekrardan başarılar dileyerek başlayalım yazımıza.

Ağır yaralı Bursaspor'un son zamanlardaki halini toparlayabilmek adına göreve gelen ve kısa vadedeki hedefi Süper Lig'e çıkmak olan yönetim, görevi 5 Haziran'da aldı, mazbatayı 7 Haziran'da aldı ancak 2 günde camiayı pozitif sinerjiye ulaştırmayı başardı.

Sizler de takip ediyorsunuzdur kısa zamanda yapılanları; teknik heyetin oluşturulması, personelin birikmiş alacaklarının halledilmesi, profesyonel hesap uzmanının göreve başlaması, vefat eden başkanımıza kabir ziyareti,sosyal medya hesaplarının şekillendirilmeye başlaması vs. Bunların hepsi taraftarı memnun etti.

Tabi kendileri de çok iyi biliyorlar ki asıl halledilmesi gereken büyük problemler için canla başla bir ugraşı içindeler. Allah kolaylık versin. Halledilmesi en zor işi halledebilirlerse önem derecesi yüksek diğer önemli konu da transferlerin yapılması.

Kadro mühendisliği denen olaya kimler el atacak tam olarak bilmesem de Sn.Mustafa Er ve ekibi sanırım bu konuda büyük karar mercilerinden biri olacak.

Şu an için "zaman-para-futbol aklı" üçlüsünü iyi yönetebileceklerine olan inanç yüksek. Ara not olarak düşmekte fayda var, burası Bursa, rüzgâr her zaman anında tersine dönebilir. Yeni yönetim, iyi başlangıcın mutluluğunu içlerinde yaşayarak, bu büyük sorumluluğun ciddiyetini asla kaybetmeden çalışmalıdır. Onlar şeffaf ve dürüst olarak devam etsinler, taraftarla beraber inşallah "Yıkılır tüm engeller!"

Sanırım, bu sinerjiyi bozmaya da kimsenin niyeti yoktur. Bursaspor'un kurtuluşu için bu yönetimin başarılı olması şart. Kişisel ya da siyasal emeller uğruna, bu gidişata suikast düzenleme planlamaları yapanlar varsa, Rabbim işlerini,planlarını bozsun!

Köşe yazarı olarak değil (haddimizi aşmayalım) köşe yazan biri olarak elbette yazdıklarımıza dikkat etmemiz gerektiğinin farkındayım. Yazıları yazma sebebim zaten malumunuz; görebildiklerimizi kendi lugatımızca aktarmak, yorumlamak. Gördüğümüz iyiyi de kötüyü de saygı çercevesinde yazmak boynumuzun borcu.

Yeri gelir buraya yazarız, yeri gelir Bursaspor'umuzun marka değeri için yazmaz, direkt yetkililere yazarız; halâ hata devam ederse sesimizi mecburen buradan arttırırız.

İnegöl ziyaretinde Emin Bey'e de söylediğimde kendisi de zaten bu konuda eleştiriye ne kadar açık olduğunu belirtmişti.

Evet, sonuçta hepimiz üzerimize düşeni yapacak kadar aklı başında insanlarız. Fatih Öğreten abinin kongrede dediği gibi "Bıktık" ve başka hiçbir sevdaya benzemeyen bu sevdanın peşindeyiz. Kişiler gelip geçici,Bursaspor sevdamız kalıcıdır.

Son not: Bursaspor Çocuk Kulübü için başlatılacak proje beni çok mutlu etti,düşünenlerden Allah razı olsun.

Saygılarımla...