Bir maç daha kazandık ve 9 puanla yolumuza neşeli olarak devam ediyoruz.

Kendimce teknik açıdan yazabileceğim eleştiriler olsa da beni okuyanlar bilir; ben hocanın kadro seçimlerine, oyuncuların performanslarına yönelik yorum yazmam. Ben "mücadele" adamıyım. Benim eleştirim mücadele edilmediğinde gelir. Armanın ağırlığını taşıyamayan ve formanın hakkını vermeyene de lafımı esirgemem.

Herkes kendi işini yapsın. Ben taraftar olarak tribünde/ ekran karşısında takımımı desteklerim o kadar.

Lafı getirmek istediğim yeri anladınız sanırım. Sosyal medyada hâlen televizyon yorumcularına özenti duyan değersiz eleştiriler görüyorum. Çok biliyorsunuz be helal olsun!

Elbette herkes istediği gibi eleştirmekten geri durmasın ancak kullanılan üslubun doğru olması da şart. Bu zamanlarda "Bundan bir cacık olmaz!" yazınca insanın eline ne geçiyor acaba? Aynı düşünceyi " Bu oyuncumuz biraz daha dikkat etmeli, kafayı toplamalı, antrenmanda eksikleri üzerinde çalışmalı." yazsan ne kaybedersin?

Neyse Velimeşe maçı bize neşe getirdi çok şükür.

Bu sene benim derdim 3 puan.

Ne oyuncu kapasitesiyle ilgileniyorum ne de oyunun kalitesiyle. Hele sezon başında, yeni kurulmuş bir kadro için zaten bu eleştirler çok erken. Önemli olan lige iyi başlamaktı, eh çok şükür 3'te 3 yaptık; tabelada 9 puan yazıyor, daha ne isteyelim? Takım da çok şükür ilerisi için de umut veriyor.

İçerideki Muş maçı da bana göre kırılma maçı havasında bir maç.

Elbette evimizde 3 puan hedefimiz ancak yenilmemek de çok kıymetli. Ligte bizi ve diğer takımları zorlayabilecek 2-3 takımdan biri de Muşspor. Belki de kadromuzun en önemli sınavlarından ve mental eşiklerinden biri olacak.

Yine stadı doldurmak ve Tokat maçındaki gibi takımı dogru desteklemek de bizim yegane vazifemiz.

Çevreye zarar vermeden, metrolarda, yollarda, mahallelerde kimseyi rahatsız etmeden bu coşkumuzu ve enerjimizi yine sahaya yansıtmalıyız.

Her maç herkesin gelmesi gerekiyor. Hem maddi hem de manevi anlamda bu desteği vermezsek çok pişman oluruz ileride. Futbol camiası bu; bir anda rüzgâr terse dönebiliyor ve kulübümüz adına işler kotüye gitsin diye ugraşanlar artıveriyor. İşte her maç o stadı doldurmak demek, bir anlamda dosta düşmana bu sahiplenmeyi göstermek demek.

Yolumuz Süper Lig ve ardından Avrupa Lig'i ise, bu sahiplenmenin de temelini iyi atmalı, taraftar profilimizi iyileştirmeliyiz.

Hem yönetime, hem takıma hem de deplasmanda yalnız bırakmayan taraftarlarımıza bu neşeli gün için çok teşekkür ediyorum.

Saygılarımla...