"Futbolcuların hepsinden Allah razı olsun." diyerek başlamak istiyorum, galibiyeti son anda kaçırdığımız Tarsus maçı ardından.
Evet, deneyimsizlik, heyecan, gelişim süreci ne derseniz deyin, tahammül etmek zorunda olduğumuz bir sezonun içindeyiz.
Evet futbolda her şey "tabela"dır ve bizim için bu sezon karmakarışık bir sezon olacak.
Kongre kararının alınmasının ardından, yönetimsel anlamda gelinecek durum, transfer yasakları ile ilgili dosyaların hali ortadayken, mali tablo adına ışık yokken inanın üzüntülerimi ya da öfkemi en son yansıtacağım yer sahanın içidir.
Herkes farklı düşünebilir; ben gençlerimizin bu büyük yükün altında verdikleri mücadeleyi takdir ediyor ve desteklemeye devam ediyorum.
Rahatsız olduğum konuların başında tribünsel olaylarımız var aslında. Sahaya su atarak taraftarlık olacaksa hortum verelim ellerine bu arkadaşların!
Sabahlara kadar bağış işlerine kafa yorsun insanlar, 1 liranın hesabı yapılsın ama kendini en büyük Bursasporlu gören bazı kabadayılar yüzünden sürekli ceza ödeyelim o paralarla. Bravo!
Metrolarda saçma sapan tezahüratlarla serserilik yapanları, kulübe her maç ceza aldıracak olaylar yaratanları kınıyorum!
Ahali !
Bulunduğumuz şartları kanıksamak zor gelse de daha beterinin yaşanmayacağını sananlar olsa da, bu süreç gösteriyor ki beterin beteri var!Bu gid
ş gidiş değil. "Rakibin moralini bozmak" bahanesiyle bunca ceza ödetilmez kulübümüze, ayıptır !
Moral, bizim gençlerin en çok ihtiyacı olan şey. Birçok konuda sitem edilebilir, isyan edilebilir ama saha içinin moralini bozacak işler yapılmamalıdır.
Bu kötü günleri atlatacağımıza "gerçekten" inanıyorsanız, soğukkanlı olmak zorundasınız.
Sosyal medyada dahi olsa, elimizden geldiğince itidalli olalım.
Bilenler bilir, bilmeyenler çevresine aktarsın, Twitter'da Enbiya Topal ve arkadaşları, hem manevi hem de maddi anlamda büyük işler yapıyor. Taraftar orada, sanayicileri, iş adamlarını da bekliyoruz. Yolumuz uzun ve meşakkatli evet ama aşamayacağımız hiçbir şey yok!
Saygılarımla.