Bugün Bursaspor’umuz, Silifke’de 1000 kapasiteli, amatör sayılabilecek bir sahada deplasmana çıktı…

Ligin gerçeği bu, bunun gibi sahaları gördük göreceğiz…

Maça Silifke tarafı ısırarak başladı nitekim henüz 2. Dakikada kontra atakta Muhammet Batuk, kalecimiz Anıl Atağ’ı geçemedi bu pozisyondan sonra yavaştan oyunun hakimi olsak da istediğimiz son vuruşu yapamadık…

2. Yarıda da gelgitli bir oyun vardı, kimi zaman onlar kimi zaman biz oyunun hakimi olduk ama bir türlü sonuca gidemedik…

Özellikle 60. dakika’da Mücahit Can Akçay’ın savunma hatasıyla kaptığı ama bitiremediği pozisyon saç yoldurdu..

Savunmalarını geçemedik…

Silifke’de Anıl’ı geçemedi…

Ama zaaflar görüldü, mesela;

Takımdaki sakatlıkların ve İlhan Depe’nin ağır kalması da oyun kurma gol sorununda etkili oldu…

Bunun sonucunda takımdaki bazı yüksek maliyetli isimlerle yolların ayrılıp, yerlerine daha genç oyuncuların takviye edilmesi gerektiğini gördük.

Sonuçta deplasmanlarda oyundaki eksiklikler daha çok sırıtıyor…

Böyle maçlarda alınan beraberlik puan kaybı gibi görünse de aslında ben en iyiyim psikolojisinin yıkıldığı, kendimizi dev aynasında görmememiz gerektiğini göstermesi açısından önemlidir.

Çünkü bu lig iç saha maçlarında rekor kırarak buna göndermeli pankartlar açtırarak oynanmıyor.

Netice de beraberlik bir kayıp değildir, önümüzdeki hafta bu Silifke’yi sahasında rahat şekilde yenen Kütahyaspor ile oynayacağız, zor maç olacak ve taraftarlar da elinden geleni yapacaktır.

Son olarak TEKSAS gurubuna teşekkürlerimi iletiyorum, 11 saatlik bir yolculukla Silifke’ye geldiler ve dönüyorlar, Allah kaza vermesin.