Sevgili okurlarım, Öncelikle sosyal medya ortamında ilginizi çekecek bir sürü paylaşım varken, bu yazıyı okumak adına vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

Evet, sosyal medya..!

Birçoklarına göre 2010'da sosyal medya bu denli yaygın olsaydı Bursaspor'un şampiyonluğu başka baharlara kalırdı.

Sosyal medyanın gücünü kendi çıkarlarına kullanma becerisi yüksek zümreler, maalesef birlikteliği bozacak algıları çok kolay kullanıyorlar ve niyeti asla kulübe zarar vermek olmayan birçoğumuz bu algı tuzaklarına düşebiliyoruz.

Savunduğumuzu zannederken, aslında oluşturulan algıya katkı sağlıyoruz.

Dikkatli olmak gerekiyor. Atılan 1 tweetin bile kar topu misali büyümesine katkı sağlıyoruz doğruları yazsak bile.

Unutmayın ki kaoslar sadece yanlışları yazarak oluşturulamaz, doğruları da harmanlarlar ve o karışıklık içinde insanların doğruyu ayıklamak için verdikleri her tepki aslında kaosu besler.

Bilgi kirliliği içinde kaybolmak çok doğaldır. Her bilgiye anında ulaşabildiğimizi sanırız ama kısa bir süre sonra işlerin başka türlü olduğunu öğrenince yazdıklarımız boşa çıkar; kaosu besleyen biri olmaktan öteye gidememişizdir. Ama haksız olduğumuzu ya da yanlış yaptığımızı kabullenmek de zorumuza gider.

Bursaspor, bu sosyal medya gündeminden kolayca etkilenen bir kitleye sahip maalesef. Trol ya da bot hesapların (tutulmuş ya da sahte hesaplar) katkıları sayesinde hemen ayrışmaya, bölüşmeye başlıyoruz ki bu durum tribünlerimizin tam tersi. Gerçek hayatta herkes tribünde,sokakta Bursasporluyken, bir anda sosyal medyada "oncu-buncu" oluveriyoruz.

Özellikle eski nesil ile yeni nesilin kullandığı dil, üslup çok farklı ve beklentiler bir birine uzak. Bunu bilenler rahatlıkla ortalığı karıştırabiliyor.

Sen sevgili okuyucum, inşallah sosyal medyada oluşturulan algıları fark edebilenlerdensindir.

Bursaspor'umuz ligin ikinci yarısına da bomba gibi girecek inşallah. Aksilikler çıkabilecekmiş gibi bir algı asla kuvvetlenmemeli. Yönetim ve Batalla arasında yaşananların, sosyal medyada nasıl bir kaos malzemesi olarak kullanıldığını hepimiz gördük. Sevgimizi bir silah gibi bize doğrulttular ve bir çoğumuz bu kargaşada saşkınlık içinde kaldık. Hemen taraflara ayrılan belli bir kitle, toplayabildikleri kadar yandaş topladılar ve sonra aradan çekilip kargaşayı keyifle seyrettiler. Çok şükür ki akil hareket eden yönetim ve Batalla, hem sevinen düşmanları mat ettiler hem de içerideki kaosu sonlandırdılar. Herkes gereken dersleri de çıkarmıştır umarım.

Lig arası takviye edilmiş ve iyi bir kamp dönemi geçirmiş olarak dönen Bursaspor'umuz, bizleri sevmeyen ve kıskanan herkesin defterini düzecektir inşallah. Hiçbir aksilik yaşanmadan, tertemiz ve hak edilmiş liderliğimizi en kısa zamanda şampiyonlukla sonuçlandıracağızımıza da yürekten inanıyorum.

Cazibe merkezi haline gelmiş ve etrafı düşmanlarla dolu Bursaspor'umuzu daha çoook sorun bekliyor. Birlik ve dirlik şart, yönetim tarafından, teknik ekip tarafından, oyuncular tarafından hatalar yapılacaktır elbette. Bizler sabırla bu hataların telafisi için çalışmalı, çalışanları desteklemeliyiz. Art niyetle yapılan her saldırıyı da bertaraf etmeliyiz.

Siz benden iyi bilirsiniz...

Saygılarımla...