16 Mayıs 2010... Şampiyonluğumuzun yıldönümü... Aldığımız kupayı değil, dik duruşumuzun yıldönümünü anıyorum,nicelerini yaşayacağımız günlerin hasretini ve umudunu içimde yaşatıyorum.
...
Uzun bir süre sonra 3 adaylı bir kongre yaşayacak olmanın memnuniyeti içerisindeyim.
Allah'ın bildiğini kuldan saklamaya gerek yok, aday olmasını beklediğimiz, şehri tek çatı altında toplayabilecek ve herkesin desteğini alabilecek bir ismin çıkmaması beni ziyadesiyle üzdü.
Bursaspor'un başkanında olması gereken özellikler şöyle olmalı, böyle olmalı diye defalarca yazıldı; işin özeti rahmetli İbrahim Yazıcı'nın birazcık benzeri birini arzuluyordu herkes lâkin süreç öyle sonuçlanmadı.
Yanlış anlaşılmasın, kimseye bir saygısızlık derdinde değilim, ummadık taş baş yararmış. Yeni isimler belki de çok duamızı alacak işler yaparlar.
Mevcut başkanımız Sn.Erkan Kamat ile başlayalım.
Genel yaklaşım şöyle:
Mali açıdan ödemeleri aksattı, saha içi motivasyona çok yansıdı.
Futbolcular bile alacakları ile ilgili bildiri yayınladı.
Camiayı sürekli olarak bilgisiz bıraktı. Bursaspor'un haklarını gerektiği gibi savunmadı.
Mali eksikliği sebebiyle elektirik,doğalgaz gibi temel ihtiyaçları bile karşılayamaz hale geldi.
Sezon başında ve sezon ortasında tahtayı açamadı.
Liste böyle devam ediyor. Ama ben şunu eklemeden geçemeyeceğim, yeni ve ağır bir borçlanmadan bizi korudu. Mali disiplin adına derli-toplu bir süreci yürüttü. Sezon sonu geldiğinde de oyuncuların ve personelin alacaklarını da ödemeyi başardı.
Süper Lig'e çıkamazsak kendimi başarısız sayarım demişti ama yeniden aday olmayı tercih etti.
Kongreye kadar olan süreçte mutlaka yukarıda yazdığım genel algıyı kıracak açıklamalar yapmalı; tüm yaşananların hesabını vermeli ve tahtadan transfere kadar halledilmesi gereken işlerin mali kaynağını masaya koymalı. Hakkındaki vu olumsuz yorumlara cevap verebilmeli. Yoksa içeride kendileri ne yaşarsa yaşasın, dışarıdaki bu algının kırılmasını sağlayamazsa, yeniden seçilemez.
Madem ki çalmadı, çırpmadı bir seçim şansı daha istiyorsa bugünden itibaren şeffaflığa adım atmalı.
Diğer aday Sn.Serkan Acarhoroz...
Hakkında en az bilgiye sahip olduğum aday. Hakkındakı hukuki süreçlerle anılarak başkan adaylığı sürecine giriş yaptı. Bu durum bence birçok insanda bir güven sorunu olusturuyor. Ancak hukuki açıdan hakkındaki iddialardan berat etmiş olmasını da önemseyenler, listedindeki insanları bekledi düne kadar.
Elektrik sorununu çözmeye çalışarak yaptığı hamle güzel algı yaratacakken, bunu şartel töreni denilen şekilde yapması büyük tepki topladı. Sonuçta en az 100 kongre üyesi imza verip, adaylığa layık gördüyse seçime de katılma hakkı var. 200 milyon liralık bir kredi destekli bütçe ile tahtadan transfere her şeyi halledeceği vaadiyle seçime giriyor.
Benim, iyi tanıyamadığım icin oy vermeyeceğim bir aday ama kongreye kadar olan süreçte o da hakkındaki olumsuz algıyı dağıtmak zorunda. Kendilerini nasıl görüyorlar, dışarıdan nasıl algılanıyorlar iyi algılamalı ve kendilerini buna göre anlatıp,benim gibi onları iyi tanımayanlara kendilerini anlatmalılar. Kalan süreç buna yeter mi, bu da onlara bağlı.
Son olarak da adaylığını ilk açıklayan Sn.Emin Adanur.
Mevcut yönetimin yapamadıkları ve diğer rakibin sırtındaki dava geçmişini düşündüğümüzde seçime girmek adına tek dezavantajı kendisinin tüzük gereği direkt başkan olamayışı gözüküyordu ama Hayrettin Gülgüler'i başkan adayı olarak gösterdi ve yönetimde bulunarak seçime katıldı.
Sosyal medyayı etkin biçimde kullandığı için ve aylar öncesinden adaylık açıkladığı için, duygu ve düşüncelerini, projelerini ve vaatlerini en çok öğrenebildiğimiz aday oldu Emin Adanur.
Genç yaşını avantaj olarak görenler de çok, dezavantaj olarak da. Dikkat çeken nokta ise hem tribünlerden hem de camia olarak sevilen güvenilen insanların listede olması. Ben şahsen Yalçın Cambaz ismini görünce sevindim.Hangi listede olsa sevinirdim.
Ne yapabileceğini kestirebileceğim bir aday değil; başkanlığı süper yapar dersem de yalan, yapamaz dersem de. Benim adıma, seçilse dahi uzun vadede gözlem yaparak karar kılabileceğim bir aday.
Diğer adaylara göre, bir adım önde duruyor sosyal medyadaki akışa bakıldığında ama asıl önemli olan, genel kurula katılan ve oy kullanacak üyelerimiz arasında nasıl görüldüğü.
Aynı şeyleri Emin Bey için de söyleyeceğim; kongreye kadar olan süreçte o da kendisini çok daha açarak anlatmalı ve genel kuruldaki halen kararsız olan üyeleri ikna etmeli.
Üç adaydan, kongreye kadar olan süreci en doğru değerlendiren bir adım öne çıkacaktır. Sadece sosyal medyadaki yansımalara göre değil, sessiz çoğunluğa göre de güven problemini aşmaları gerekiyor.
Genel anlamda iki noktaya daha değineceğim.
İlki, bu süreçte bile ortaya çıkmayan şehrin ileri gelenleri balonu benim için patlamıştır artık. Uzun zamandır inancım çok zayıflamıştı hem iş dünyasına hem de şehrin siyasetine ama artık gram inancım kalmadı. Bursa şehri, Bursasporlu değilmiş, üzülerek yaşıyorum.
İkinci nokta ise taraftarlarımız. Bence dersini almayan kalmamıştır. Belki küçük bir kesim halâ rantının peşinde koşturuyordur ama büyük kesim artık birlik beraberlik ihtiyacını daha çok dile getiriyor. İnşallah, tribünlerde başlayacak olan birliktelik sayesinde, yeniden sportif başarıları yakalayacağız ve seneye bu zamanlar, şimdilerde başkalarının başarısını kutlamak için özel tasarımlar hazırlayanlar, bizleri tebrik etmek için sıraya geçecekler. Geçecekler ama biz kimin kim olduğunu öğrendik artık.
Ben, rahmetli İbrahim Yazıcı'dan sonra hiçbir adayın isminin arkasında olamadım. Çok istedim içime sine sine bir başkanımın peşinden gitmeyi ama nasip olmadı. Ben de desteğe hasbelkader doğruya doğru,yanlışa yanlış diyerek devam ettim, makama saygıyı bozmadan, ikili ilişkiler derdinde olmadan bugünlere geldim.
Şimdi de ardından gidecek kadar içime sinen aday yok. Yanlış anlaşılmasın, saygısızlık etmek istemem, bu tamamen bilgi eksikliğinden kaynaklanan, tam anlamıyla tanımamaktan kaynaklanan bir durum. Belki de İbrahim Yazıcı gibi işleri yürütecek ve bizi güzel günlere taşıyacaklardır.
Yani ben yine kendi çöplüğümde, sözlerimi,yazılarımı ciddiye alanlarla beraber Bursaspor menfaati adına, kişilere,makamlara bakmaksızın eleştirmeye devam edeceğim.
İnşallah en çok hangisi başarılı olacaksa o seçilir.
Saygılarımla...