Mevcut yönetim, mali disiplin konusunda güvenoyu almıştı; şeffaf şekilde tıngır mıngır yürüyordu işler ancak gelir getirici projelerin azlığı ve sportif başarısızlık ağır bastı ve ben dahil göreve devam etmemelerini istedim.

Zira bir sezon önce küme düşmüş, son sezonda da dualarla ligde kalmıştık.

Şimdi ise neredeyse keşke göreve devam etseler, diye bazen aklımdan geçiyor,kendime de saşıyorum. Ama neden geçiyor?

Onu da yazacağım aşağıda ...

Küfür ve hakaret içeren istifa söylemlerine asla katılmadım ve katılmıyorum da.

Bu durum zaten bir hastalık oldu bizim camianın içinde. Özellikle sosyal medyadan sallayan sallayana. Bize de zaman zaman düşüncelerimizden dolayı hakaret edenler oluyor. Beğenmeyebilirsin de normal, doğrusunu yazarsın, biz de öğreniriz...

Kongre kararı sonrası yine adaylar çıktı göreve talip olarak.

Kimi reklam için çıktı dendi, kimi yetersiz görüldü, kiminin hakkının olmadığı iddia edildi, kimine eski yaptıkları, verdikleri zararlar üzerinden şans verilmedi...

Hepsi, belli bir çizgide eleştiriler olsa ne alâ; aşağılayıcı, hakaret dolu ve keskin ifadelerle istenmedikleri yazıldı.

Söylemlerinizde haklı olabilirsiniz, bu haklılığınızı her türlü kanıtlayabilirsiniz tamam ama bu haklılığı küfürlerle,aşağılayarak yaşamaya başladığınız an gelecekte de adaylık için niyeti olan insanların cesaretini kırarsınız.

Zaten iş dünyası destek vermiyor. Güvensizlik diye bir şarkı çıkmış, herkes o korodan şarkı söylüyor.Haklılar mi evet haklılar, zamanında yaptıkları yardımlar hem heba olmuş hem de ne minnet görmüşler ne saygı. Hep vereceksin, vermedin mi hainsin! Yok işte öyle hainlik; asıl hainlik yol kesenlerde, yiğidi öldürüp hakkını vermeyenlerde!

Şimdi hiçbir başkan adayını öne çıkarmak için yazmıyorum bu biline.

Sosyal medyada, sohbetlerde hadi kulislerde de diyelim tam olsun, birinin aday olacağı duyulduğu an, nedir ne değildir, kimlerle ne yapmayı planlamaktadır bilmeden, hatta hakkında net bilgilere bile sahip olmadan, kendince önder gördüğü birilerinin yazdıklarına, söylediklerine bakıp, yelkene rüzgâr olmaya çalışanlar, eski defterlerden dolayı halâ öfkesini bastıramamış olanlar, bol keseden rajon kesenler, gizli bilgilere sahipmiş gibi sırlı sırlı yazanlar, çok ama en çok ben Bursasporluyum diye düşünüp iyi/kötü niyetle yazanlar, yazanlar, yazanlar... Aday olunca da yazıyorlar, vazgectiğini ögrenince de...Peki çözüm önerileri var mı?

Evet, Bursaspor'umuz gözümüzün nuru. Güçlü, kuvvetli, çevreli, saygın, akıllı, her yerle bağı olan ve vicdanlı,namuslu bir başkanı hepimiz isteriz ve o kriterleri taşımadığını görünce de tepki veriyoruz ama unutuyoruz ki Süper Lig'de üst sıralara oynayan halimize değil, 2.Lig'de kalakalmış, mali açıdan batmış bir kulübe, üstelik şehrin ve siyasetin desteği kestiği, yokoluşa ramak kalmış bir takıma adaylık başvurusu yapıyor bu insanlar. Niyetlerini bilemeyiz, kimi reklam, kimi gelir kapısı, kimi ikinci, kimi üçüncü şansını kullanmak istiyor olabilir; kimi de vicdanen ve aşkla bu işe baş koymuş olabilir.

Ama kim olursa olsun aday beğenmiyoruz. Hani gündemde diye adını anayım, Ali Koç gelse ona da kulp takan çok olur. Bize hem para hem vizyon lazım, ikisini bir arada bulmak, bu lig seviyesinde neredeyse imkansız. Kayyuma kaldığımız an, senesi bitmez kapanırız zaten. Hazır, Uefa tarafından transfer yasağı olan bir dönemde, yasaklar bitene kadar dosyaları kapatacak bir yönetim bulabilsek, öp de başına koy. Üst liglere çıkana kadar geçecek sürede kulübün yaşaması şart.

Bu vakitten sonra kim gelirse gelsin, haklarında ne düşünüyor olursam olayım, destekleyeceğim. Ali Ay, Emin Adanur, Recep Günay ve adı reklama girmesin şimdi diye yazmayacağım bir sürü insan bu işe yine girsin de kayyuma kalmayalım. İster denize düşen yılana sarılır deyin, ister herkes yeni bir şans hak ediyor deyin, ne derseniz deyin ama sineye çekmeyip, bu kara günlerde aday olanların önünü kesecek, hevesini öldürecek şeyler demeyin... Yeter artık valla ya!

Görev alanı da doğru eleştirilerle sürekli dinamik tutmak da taraftarın görevi artık... Hem tribünlerde hem de internet sahasında şu küfür ve hakaret, aşağılama, tehtit, küçümseme , geleneksel ve kültürel körü körüne biatlar bitsin artık valla ya...

Birlik olmak kolay aslında...

Saygılarımla...