Son dönemlerde bir sonraki satıştan pay almak şartı ile futbolcu bonservislerinin kulüpler arasında el değiştirmesi sık karşılaşılan bir uygulama haline gelmiştir. Bunun örneği bir anlaşmada Vakıfköy mahsulü Mehmet Zeki Çelik'in transferi ile ilgili Bursaspor ve İstanbulspor kulüpleri arasında yapılmıştır. Taraflar arasında yapılan anlaşmanın şartlarına göre Mehmet Zeki Çelik'in bir sonraki transferinden Bursaspor Kulübü %50 hak sahibidir.
Zeki ÇELİK İstanbulspor'da iki sezon forma giymiş ve sonrasında da Fransa'nın LOSC LİLLE takımına transfer olmuştur. Bu transfer ile ilgili olarak İstanbulspor tarafından açıklanan bonservis bedeli 1 Milyon Euro'dur.
O dönemde bu rakamın doğru olamayacağı ve Bursaspor Kulübü tarafından mutlaka araştırılması gerektiği tarafımca defalarca dile getirilmiştir!
Ancak;
Bu ülkede gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkması gibi bir huyu vardır.
Konunun üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçtikten sonra Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım'ın sosyal medya hesaplarında yaptığı bir paylaşım gündeme bomba gibi düştü.
Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, Bursaspor'a karşı oynanan Ali-Cengiz oyununu ortaya koyan Twitter paylaşımında İstanbulspor'un sahibi Ömer Saral'a hitaben;
''Bu satışta (M.Zeki Çelik) ,Bursaspor'a bir sonraki satıştan az para vermek için yaptığınız düzeni istersen tüm Türkiye'ye anlat. Yoksa yakında ben anlatırım. Ne kadar dürüst olmadığınızı tüm Türkiye görür..'' cümlelerini kullanmıştır. Bu cümleler ile birlikte pandoranın kutusu da artık açılmıştır. Normal bir ülke olsak bu açıklamalardan sonra ortalığın birbirine girmesi gerekmektedir. Ancak Bursaspor yönetimi de dahil olmak üzere bir Allah'ın kulu Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım'a bu paylaşım ile neyi ima ettiğini sormamıştır!
YAZININ BU KISMINDAN SONRA TÜRKİYE BİR TRANSFER DOLANDIRICILIĞI YÖNTEMİNİ İLK DEFA OKUYACAK VE ÖĞRENECEKTİR.
Öncelikle Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım'ın sosyal medya paylaşımında bahsettiği bu transfer oyununu nereden bildiği konusunu da açıklığa kavuşturmak gerekmektedir.
Sezon başı transfere hızlı başlayan Samsunspor bir çok oyuncu transfer etmiştir. Takımın sol bek mevkii için ise İstanbulsporlu Duhan Aksu ile görüşülmüş ve bu futbolcu ile her konuda anlaşmaya varılmıştır. Duhan Aksu'ya Samsunspor tarafından sunulan sözleşme şartları İstanbulspor'dan kazandığından kat ve kat fazla bir rakamdır. Ancak İstanbulspor'un transfer sürecinde durmadan ilave taleplerde bulunması nedeni ile bu transfer krize dönüşmüş ve neticede gerçekleşmemiştir.
Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım ise bu transfer sürecinde İstanbulspor'un Bursaspor'a oynadığı sözleşme oyununa birinci ağızdan anlatılanlar ile vakıf olmuştur.
Mehmet Zeki Çelik ile ilgili sözleşme oyununda Duhan Aksu kilit isimdir.
Duhan Aksu'nun kendisinin de aslında İlk başta konudan bir haberi yoktur ve İstanbulspor yönetimi tarafından takım içinde o kurban seçilmiştir. Olay aslında çok basittir. Mehmet Zeki Çelik'in bonservis hakkının %50 kısmı Bursaspor'a ait olduğu için rakamlar İstanbulspor'u tatmin etmemiş ve transfer süreci tıkanma noktasına gelmiştir. Bu aşamada Bursaspor'u aradan çıkartmak ve zarara uğratmak için dahiyane bir fikir bulunmuş ve uygulanmıştır. Zeki Çelik'in Lille Kulübü'ne transferi için imzaların atıldığı aynı gün ayrıca İstanbulspor ile Lille arasında Duhan Aksu'nun Lille Kulübü'ne transferi için bir ön sözleşme imzalanmıştır. Ön sözleşmeye ise cayma bedeli olarak 1 Milyon 500 bin Euro tazminat maddesi eklenmiştir. Bu sözleşme, daha en başta taraflarca gerçekleşmeyeceği bilinen bir sözleşme olup sözleşmenin yapılmasındaki tek amaç Zeki Çelik'in satışına ilişkin Bursaspor devreden çıkartılarak İstanbulspor'a açıktan 1,5 Milyon Euro ödeme yapmak içindir.
Yapılan bu ön sözleşmeye en çok şaşıran kişi ise sözleşmenin bizzat konusunu oluşturan Duhan Aksu'dur...
Duhan Aksu, TOTEMLE TÜRKİYE isimli Youtube kanalında kendisi ile yapılan bir söyleşide bu ön sözleşme ile ilgili olarak olayın gelişimini anlatırken ''Mehmet Zeki Çelik transferinin gerçekleştiği gün başkanın kendisini yanına çağırdığını ve LİLLE Kulübü'nün onu istediğini bu konuda bir ön sözleşme imzaladıklarını söylediğini" ifade etmiştir.
Yine Duhan Aksu tarafından Radyospor programında bu konuda yapılan açıklamada da ''Lille takımı ile İstanbulspor'un transferim için ön sözleşme imzaladığı doğru. İlk başta bende bu transfer girişimine çok şaşırdım. Çünkü geçen sezon sadece 10 maç oynamıştım. Çok mutluyum. Mehmet Zeki Çelik'in transferi burada bizim için çok önemli artı oldu.'' Şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere yapılan ön sözleşmeye en çok şaşıran kişi bizzat Duhan Aksu'nun kendisi olmuştur.
Futbolda BOSMAN KURALLARINDAN SONRA futbolcunun haberi ve onayı olmadan kulüplerin kendi aralarında böyle bir sözleşme yapa bilmeleri mümkün değildir.
Şöyle ki;
-Futbolcu gideceği takımı istiyor mu?
-Futbolcu gideceği ülkeyi istiyor mu?
-Futbolcu sözleşmesinde sunulan mali şartları kabul ediyor mu?
Tüm bunlarda bir belirsizlik var iken futbol kulüpleri kendi aralarında futbolcu ile ilgili bu tür bir ön sözleşme imzalayamazlar!
Ancak yapılan ön sözleşmenin gerçekleşmeyeceği zaten en başta taraflarca bilindiği ve gizli amacının ise sözleşmeye konulan tazminat maddesi üzerinden maskeleyerek Zeki Çelik transferinde İstanbulspor'a 1,5Milyon Euro açıktan ödeme yapmak olduğu için taraflar açısından bu soruların hiçbir önemi de bulunmamaktadır.
Burada İstanbulspor yönetimini de tebrik etmek gerekmektedir.
Şöyle ki; yapılan bu hareket ile Bursaspor'u saf dışı bıraktıkları gibi, ellerindeki futbolcunun Fransa'dan ciddi talibi olduğu yalanını medyaya servis ederek ellerindeki oyuncunun bonservis değerini yükseltmişlerdir. Ayrıca oyuncuda, Lille Kulübü'nün kendisini istediği ve performansına göre esas sözleşmenin imzalanacağına inandırarak motivasyonu artırılmıştır.
MEHMET ZEKİ ÇELİK transferi ile ilgili LİLLE Kulübünün gerçekte ödediği bonservis bedeli 2.5 Milyon Eurodur. Ancak bu bedelin 1,5 Milyon Euro'su DUHAN AKSU Ön sözleşmesinin tazminat maddesi içerisine gizlenmiştir.
DUHAN AKSU tarafından daha sonraki süreçte kendisi ile ilgili tüm bu transfer sürecinin kocaman bir yalan olduğu öğrenilmiştir. Duhan AKSU'nun sezon başında Samsunspor ile yaşadığı transfer süreci ile birlikte Samsunspor Başkanı Yüksel YILDIRIM tarafından bu konunun detayları ilk ağızdan öğrenilmiştir. Aylar sonra ise İstanbulspor'un sahipleri ile yaşadığı husumet yüzünden bu konu kamuoyunda paylaşılmıştır.
BURSASPOR YÖNETİMİNİN BU AŞAMADA YAPMASI GEREKENLER NELERDİR?
Bursaspor yönetimi tarafından konu bir an önce UEFA'ya taşınmalı ve hem İstanbulspor hem de LOSC LİLLE Kulüpleri şikayet edilmelidir. Şikayet sonrasında da Bursaspor bu konuyu mutlaka CAS Mahkemesine taşımalıdır. Bu dava o kadar önemlidir ki her iki kulübünde ciddi para ve transfer yasağı cezaları almasına kadar gidecek neticeler doğuracaktır. Ayrıca Bursaspor'un tazmin etmek zorunda olduğu ciddi bir maddi kaybı mevcuttur. Mahkeme aşamasında da Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım'ın paylaşımını ve kendisini tanık olarak göstermelidir.
Bir durum daha artık açık ve net ortadadır ki bu tür sözleşmelere oyuncunun satışından pay alma maddesinin konulması tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda satış rakamı ile ilgilide söz hakkının sözleşme maddeleri içerisine konulması önem arz etmekte ve gerekmektedir.
Şu unutulmamalıdır ki, ''KÖY YERİNDE SAHİPSİZ EŞŞEĞE BİNEN ÇOK OLUR!''
Bursaspor sahipsiz değildir, Bursaspor kimsenin eşeği de değildir! Vakıfköy ise İstanbulspor'un eşeğinin taşıdığı yük değildir!
Bursaspor'a sahip çıkma felsefesinin ilk ve değişmez kuralı her türlü haksızlığa karşı mücadele etmektir.
Bizi biz yapan bu bitmez mücadeleci ruhumuzdur..
Kalın sağlıcakla...